5. DÖNEM ÇALIŞMA ÇERÇEVESİ
16 ŞUBAT 2008
4. DÖNEM’E BAKIŞIMIZ
· Küreselleşme olarak adlandırılan sürecin yaşamın her alanında, özellikle de kentlerde yarattığı rant odaklı dönüşüm ve ezilen toplum kesimleri üzerinde yarattığı ağır tahribat,
· Türkiye kentlerine özgün sorunlar ve hâkim hegemonyanın bu sorunlar karşısında ürettiği çözüm önerilerinin sığlığı, bütünsellikten ve kamu yararından uzaklığı,
· Bu çözümleri meşrulaştıran, ancak planlama ile ilgili çerçeveyi karmaşaya götüren yasal düzenlemeler,
· Bu karmaşadan yararlanarak kamu yararı dışında belirli kesimlerin çıkar ve beklentilerine hizmet eden uygulamalar gerçekleştirilen kent yönetimleri,
· Rant ve ekonomik yarar odaklı bir yaklaşımla, yaşayanların “barınma hakkı”nı dahi görmezden gelen, doğal, kültürel, çevresel değer ve varlıkları “paraya çevirerek ülke ekonomisini kurtaracağını sanan” anlayışın, toplum, kentler ve planlama kuram ve uygulaması üzerindeki yok edici etkisi,
· Planlamanın mevzi kaybetmesine yol açan neo-liberal politikalar ve uygulamaları,
KARŞISINDA,
Şubemizin 4. Dönem yönetim anlayışına, mesleki örgütlenmemiz tarafından geçtiğimiz dönemlerde geliştirilen tavır, örgütlenme, yönetim ve pratik süreçleri dikkate alınarak ortaya konan stratejik bir çalışma programı ve çalışma anlayışı yön vermiştir.
ŞUBEYE BAKIŞIMIZ
Son üç dönemdir Şube Yönetiminde görev yapan Demokratik Oluşum Grubunun yaklaşımında hâkim olan temel unsurlar; dayanışma, uyum, iletişim, hoşgörü ve her şeyden öte meslek alanı içinde bütünleştirici bir “biz” olma anlayışı olmuş, bu yaklaşımın başarısında katılımcı, kent gündemine duyarlı, sosyal adaletçi, emekten ve meslekten yana tavır belirleyici olmuştur.
· Şubemiz artık etki alanı içerisinde kamu, özel kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve sokaktaki insan tarafından kent ve planlama dendiğinde ilk akla gelen, olanaklar oranında ve ilkelerimiz doğrultusunda harekete geçen bir örgüt konumuna gelmiştir.
· Kent gündemine duyarlı ve kent mağdurlarını temsil eden örgütler ile işbirliği içinde çalışmakla yetinmeyip bu çalışmaların yönlendiriciliğini üstlenebilen bir örgüt haline gelmiştir.
· Yeni kuşak bir şube olmasına rağmen çalışmaları, ürettiği bilgi ve belgeler, açtığı davalar ve kent gündemine etkin müdahalesiyle, oda örgütü içerisinde ön plana çıkmıştır.
ANKARA GÜNDEMİNE YAKLAŞIMIMIZ
Ankara kenti başta olmak üzere, Ankara Şube etkinlik alanı içerisinde bulunan diğer kentler ülkede yaşanan süreçleri bütün olumsuzluklarıyla birlikte yaşamaktadır.
Ankara bir başkent olarak çözülmekte, Cumhuriyet’in tüm Türkiye’ye örnek uygulamaları, mekanları ve göstergeleri ciddi saldırılarla karşı karşıya kalmaktadır. Öte yandan benzer saldırılara maruz kalan etkinlik alanındaki diğer kentler de kendi sorunlarıyla baş başa bırakılmaktadır. Siyasi iktidarın “Gizli Başkent İstanbul” projesi ile kurumları ve mekansal değerleri bir bir tüketilen ve içi boşaltılan Ankara, “üretim ekonomisi” bitirilmiş, emlak ve rant pazarı üzerinden her noktası sermayeye peşkeş çekilen bir süreci en ağır biçimde yaşamaktadır.
Ankara kenti bu süreçte, Cumhuriyet tarihi boyunca oluşturulmuş planlama adına çok önemli kurumsal birikimini yitirmiş, planlamadan uzaklaşmış, gülünç olmaktan öteye gidemeyen “rivayet” ve “hayali” projelerin kenti halini almıştır. Toplutaşım sistemi çökertilmiş, 15 yılda 1 metre raylı sistem inşa edilememiş ve tüm geleceği EGO Doğalgaz sisteminin özelleştirilmesine bağlanmış bir Ankara, dar ve orta gelirli toplum kesimleri için “yaşanamaz” bir hal almaya başlamıştır. Özelleştirme, satma politikalarının vitrini haline gelmesi, yalnız Ankara için değil, tüm Anadolu kentleri için ciddi bir sorun alanı yaratmaktadır. Ülke kentleri için öncü-örnek kimliğindeki Ankara, artık bir “kötü örnek” olarak hızla diğer kentleri de olumsuz etkiler hale gelmiştir.
Bu çerçevede Anadolu kentlerine yönelik saldırıya karşı mücadelenin de başkenti Ankara olarak belirmektedir. Son yirmi yılı örnek bir planlama çalışması ile değil, yaklaşık 5000 parça plan(cık)la şekillenen “Başkent”, tüm toplumsal bellek ve tabanını yitirmektedir. Plancıların örgütsel çabaları ile ortaya koydukları karşı çıkışları ise bu süreçte plancıların önderliğinde sivil girişimlerin önemli bir baskı unsuru olarak belirmesini sağlamıştır.
Ankara, kamu yararını gözetmeyen uygulamaların hedef aldığı, en acil müdahale edilmesi gereken, “en talihsiz” kenttir. Ulus’ta tarihi kent merkezini “koruma adı altında yıkan” süreç, içinde yaşayanların tümünü tasfiye ederken, Dikmen Vadisinde “barınma hakkını” görmezden gelirken, ayrıcalıklı imar rantlarını kentin her köşesinde sermaye gruplarının önüne altın tepside sunmaktadır.
YENİ DÖNEME BAKIŞIMIZ
Mesleki Örgütlülüğümüzün yukarıda belirtilen süreçler karşısında elde ettiği başarısının kurumsallaştırılabilmesi için Oda örgütlülüğü içinde yeni çalışma yöntem ve modellerinin tartışılması gerektiği açıktır.
Demokratik Oluşum Grubu mevcut durumu değerlendirmiş ve yukarıda ifade edilen önemli süreçlerin bir gerekliliği olarak;
· Toplumla ve kentle varolan biraradalığı geliştirerek devam ettirecek mekanizmaların kuruluşunda etkin insiyatif almayı sağlayacak,
· Kentleri ve planlamayı tüketen hakim politikalara karşı süren direnişi kurumsallaştırarak, toplumsal seçenekler etrafında bir araya gelişi güçlendirecek,
· Üyeleri karar süreçlerine katma konusunda temsil ve katılım mekanizmalarını güçlendiren bir irade ortaya koyacak, örgüt bütününde de bu iradeyi yayacak,
· Üyelerine dönük hizmetlere son dönemde getirdiği yenilikleri arttırarak sürdürüp, üyeleri ile bu zeminde de buluşacak,
· Üyelerin, Meslek İçi Eğitim başta olmak üzere tüm mesleki ihtiyaçlarını Şube gündeminin üst sıralarına taşıyacak,
· Kamuda ve özel sektörde ücretli çalışan üyelerinin mesleki, özlük ve demokratik haklarının savunulmasında bu kesimlerin öz örgütlülükleri ile yan yana duracak,
· Serbest Şehircilerin mesleki üretiminin niteliğini yükseltecek bir meslek ortamının yaratılmasını sağlayacak,
· Geçtiğimiz dönem başlatılan öğrenci-üye buluşması sürecini yaygınlaştırarak geliştirecek,
· Üniversitelerimiz ile son dönemde yoğunlaşan etkin birliktelik sürecini sürdürecek,
· Şube gündemlerinde uzmanlık alanlarına göre oluşturulacak çalışma gruplarının etkinleştirileceği yöntemler geliştirecek,
· Aktif ve etkin örgütlenme ve bilgi akışı mekanizmaları yaratacak,
bir çalışma programı ile Şubenin 5. Dönemi’ne aday bir ekibi, Şube Genel Kurulu’na sunmaya karar vermiştir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder